NE KADAR HIZLI DÖNDÜ DÜNYANIN ÇARKI ABBAS ÇAVUŞUN İBRAHİM ÜLFET TERK ETTİ EVİ BARKI KARA MEMİLİNİN ONLARDAN NE İDİ FARKI SENİN BİLDİKLERİN KİMSE KALMADI
GAZELLERİN DURAN DARGINMIYDI DÜNYAYA ABİDİNE BEKTEŞE KAMİLE UĞRADI NİYE NE AĞAYA YARADI NE KÜLHAN BEYE SENİN BİLDİKLERİN KİMSE KALMADI
ESTİ BAHAR YELİ TURNALAR GELDİ YETİŞTİ EKİNLER BAŞAKLAR DOLDU HELE BİR KERE GÖR BAK NELER OLDU SENİN BİLDİKLERİN KİMSE KALMADI
KÜRDÜN HASAN SES VERİRDİ TELİNE GAMSIZIN SÜLEYMANI ALİSİ BENZER GÜLÜNE AŞIĞIN GAZİYİ DE BIRAKMADI HALİNE SENİN BİLDİKLERİN KİMSE KALMADI
ÇOĞUDA BİLMEDEN DOLDURDU ÇİLE ÇOK KAPI KAPANDI BAKIN BİR HELE BACALARDAN TÜTÜN TÜTMÜYOR BİLE SENİN BİLDİKLERİN KİMSE KALMADI
GICI İLE MUSA BİRDE CÜMÜYE BÜTÜN UMUTLARI DÖKÜLDÜ SUYA HAYDARIN İKİSİNİDE ALDI DÜNYADIR BU YA SENİN BİLDİKLERİN KİMSE KALMADI
DÜNYA BİR NEFESTİR VAH DEME SAKIN HÖSÜK HAKKI NERDE SEYFİYE BAKIN DİREĞİNİ BULUP DÜNYAYI YIKIN SENİN BİLDİKLERİN KİMSE KALMADI
BURALAR HEP DOLDU DOLDU BOŞALDI NE ALİ KAĞANIN ÜSÜK NE KUZEY HALİL KALDI ARAYIP DURSUNUN CÜMÜYEYİDE BULDU SENİN BİLDİKLERİN KİMSE KALMADI
HER DAKKA HER SAAT DÜNYA DEĞİŞTİ ERZEDENİN ALİSİ FERZİSİ DE GÖÇTÜ ORADAN KOCA ABİDİNİN DAVUDA GEÇTİ SENİN BİLDİKLERİN KİMSE KALMADI
TANAŞIN HAYDAR ALİ EFENDİNİN OSMANI DURALININ MEHMET ALİSİ HANI HASAN HÜSEYİNİ DAHA ÇOK CANI SENİN BİLDİKLERİN KİMSE KALMADI
ŞAİR VE YAZARIMIZ ''...DOĞDUĞU YERDEN GURBETE GİDER VE UZUN ZAMAN GELEMEZ. GERİ DÖNÜP GELDİĞİNDE TÜMÜYLE İNSANLARIN DEĞİŞMİŞ OLDUĞUNU VE ARADIĞI HİÇ KİMSEYİ BULAMADIĞINI GÖRÜR...''
Umursamaz tavırlarındır beni böyle üzen
Uyutmayan geceleri
Aklımı aldığından beridir bu halim
Sevme istersen
Dönüp de güzel yüzünü
Bir gül yeter
Bir baksan yüzüme
Ömrüme ömür eklenir
Korkarım kaçırırım gözlerimi ama
Bir bak yeter
Cevval bir duygu şaha kalkar içimde
Sesini duyduğum her an
Kıskanır bülbüller belki ama
Hal hatırım
Bir sor yeter
Titrer elim kolum sesim
Yaklaşsan yanıma
Buğulanır gözlerim kızarır yüzüm
Bilmem sever misin bir gün
Şu meclup gönlümü
Bir anla yeter
........... devamı >>
Bir mum alevi aydınlatıverir karanlık dünyânı
Göremediğin herşeyi görüverirsin hemen bir anda
Farkedemediklerini farkedersin gönül aynanda
Bir mum alevini söndürürsen yakarsın nâzik elini
Bir anda karanlıklar kaplayıverir aydınlığın yerini
Göremezsin artık ne elini, ne kendini, ne de başka birini
(16 Temmuz 2006/ Ören-Balıkesir)
........... devamı >>
Öpüyorum
Resminden bakan gözlerini
İçlerinde mutluluk umuda sevgiye sürüklüyor beni
İçlerinde kıvrım kıvrım kanımı tutuşturmanın parlayışları
Sevdanın tarlası alevi yanışımın
Dumanı külü efkârımın
Gönül duygum
Uyusam uyansam kapanmıyor
Öylesine ağır geliyor gözlerinin cezası
Nefesimi dudaklarına üflesem hissetmiyor buz gibi
Soğuk da olsa bir ses bir soluk bir söz bir gürültü diliyorum
Yürek atışların çözülüp dökülüyor avuçlarıma
........... devamı >>
Yatağım(ız) ...
Sen olmadan olmuyor.
Kokun ya burnuma sinmiş ya yatağıma,
Her sevişmemiz aklımda.
Her bir yanda ıslaklık,
Gözlerde deniz,
Dudaklarda nehir,
Mahremiyette sular, seller...
Yatağım(ız) ...
Benim odamda duruyor.
Oysa ikimizin alevi var yastığım(ız) da.
Ölüm çöküyor, tek başına yatınca.
Korkuyorum, çocukça,usulca.
Ateş damlıyor,
Gözlerimizden,
Dudaklarımızdan,
Mahremiyetten.
........... devamı >>
Kırık bacaklı bir sandalye
Üzerine isimler kazınmış
Zavallı savunmasız masa
Titrek bir mumun loş alevi
Seninle geçmiş günlerin
İzleriyle dolu dört duvar...
Umutlar avluya yayılmış
Anılarsa göğe savrulmuş
Birde büyük karışıklık var
Ölüm kalım savaşı gibi
Geceyi korkutan bir olay
Resmen bir tehdit unsuru...
Potansiyel barikatlar kurulu
Yarınların günlerce önünde
Direnişte benliğim ölümüne
Onurumun gövde gösterisi
Kansız bıçaksız ve silahsız
Dimdik ayakta duruşum...
PEZEVENK
dünya ahvâlinden haberi yoktur
sohbeti din ile açar pezevenk
komşusu aç iken kendisi toktur
sanki melek olmuş uçar pezevenk
karanlık işlerde zıplama ister
evine granit kaplama ister
dünya mektebinden diploma ister
insanlık dersinden kaçar pezevenk
herkesin kabına çeşmesi akmaz
erkek sinekleri hareme sokmaz
fakir komşusunun yüzüne bakmaz
selâmsız sabahsız geçer pezevenk
sanırsın allah'la akte oturmuş
cennete giderken macun götürmüş
hûriler'i dizip işi bitirmiş
şimdi gılmanları seçer pezevenk
aydınlığa düşman yobazın dölü
hû çekerken şişmiş ağzında dili
erbâbi, ülkede bunlardan dolu
durmadan zehrini saçar pezevenk